TRANSLATE

U ve O ÇERKES MİDİR?


                                                     DİKKAT!
BU YAZI,  BLOGUN GENEL AMACI OLAN "Çerkesçe öğrenmek isteyenlere yol haritası olmak" TAN DAHA İLERİ SEVİYEDE ve GEREKSİZ BİLGİLER İÇERİYOR OLABİLİR.     AMA OKUMAKTA FAYDA VAR.    OKUMAKTAN KİM ÖLMÜŞ!!!

Fonetik konusuna girdiğimizden beri fark etmişsinizdir. У=U   sesi ile ilgili her zaman özel durumlar var.  Ünlüleri anlattığım tablonun altına bir not düşerek у=u ünlüsü ile ilgili söylenecek çok şey olduğundan bahsetmiştim. İşte söylemeden geçemediğim için bu yazıyı yazıyorum.  у=u ünlüdür diyoruz olmuyor, ünsüzdür diyoruz olmuyor. harftir diyoruz olmuyor. harf değil diyoruz olmuyor. Kafalar karışmış gibi değil mi.... Açıklık getirme vaktidir.

Neredeydi hatırlamıyorum ama bir yazımda ses,  harf ve karakter terimlerinin ayrı ayrı şeylerin adı olduğundan bahsetmiştim. Aslında Çerkesçede у=u sadece bir karakterdir. Harf de değildir ses de değildir.

Günümüzde kullanılan kiril alfabesinde  Çerkesçedeki 3 ayrı durum için de u=y karakteri kullanılmaktadır. Bunu anlamak Çerkesçenin fonetik yapısını anlamak için elzemdir. 

        1. Labialize u:  Çerkesçedeki gırtlak sessizleri ile Batı diyalektindeki (шъ жъ ц --ş j ç) sessiz harflerden sonra gelen (y=u) karakteri, Arapçadaki ötüre görevindedir. Sadece sessizin yuvarlak okunacağını gösterir. Bu sessizlere yuvarlak sessizler dediğimizi hatırlayınız. İşte Çerkesçede 
asıl  sadece bu u vardır. Bu da ünlü,ünsüz veya harf kabul edilemez. Kendisinden önceki sessizin yuvarlak okunacağının işaretçisidir. 

Kirilde ly şeklinde bir harf vardır. Bu harf kısa yuvarlak ünlü bir ses gibi seslendirilse de  ünlü ses kategorisine sokulamaz.  Çünkü ünlü ses ünsüzlerin sonuna gelerek onları seslendirilebilir hale getiren seslerdir. Bu harfin öyle bir yeteneği yoktur.
 данэ=iplik 
 пэ=dudak 
хын= açmak


Tüm cesaretimi toplayarak bugüne kadar hiç bir kaynakta görmediğiniz, hiç bir kimseden duymadığınız bir şey söyleyeceğim. Çerkesçede şimdiye kadar kimsenin tanımlamadığı (en azından benim haberim yok.) bir sessiz  var. O da Arapçadaki hemze elifin karşılığı diyebileceğimiz bir sessizdir. Arapçada hemze elifin verdiği ses bir "ıkınma" sesidir. Çerkesçede bu sesin karşılığı Iы dır.Arapçada olmadığı halde Çerkesçede  bu sesin yuvarlak versiyonu tahmin edebileceğiniz gibi  Iу sesidir. Yani у=u karakteri burda da bir sessizi labialize etmektedir. Kirildeki ( I ) karakterinin görevlerinden biri aslında bu sessizi simgeleştirmektir.  

Akıllara şu soru gelebilir. Daha doğrusu gelmelidir. Eğer dilimizde u sesi yoksa, Kaberdeycede gelecek zaman eki diye tanımlanan "у=u" sesi nedir? Üstelik  н=n sessizinin yuvarlak versiyonu yoktur. Nasıl olur da н=n sessizinden sonra у=u karakteri gelebilir?

сыкIуэНУщ = sıqonus = gideceğim.

Bu sorunun cevabını vermek için ilerde anlatmayı planladığım ancak şimdi sadece örnekleyeceğim bir ekten bahsetmek gerekir. Bir eylemin yapılış şeklini, bir olayın oluş şeklini, bir varlığın duruş şeklini tarif üzere anlatırken kullanılan у=w eki vardır. Bu ek fiilleri  "zarf" haline getiren ektir ve tahmin edebileceğiniz gibi çokça kullanılır. Neredeyse iki cümlenin birinde bu eke ihtiyacınız olur.

Bir sessizden sonra bu "w" eki gelmesi gerektiği durumlarda araya " ы = ı " kaynaştırma ünlüsü girer. (w nın sessiz olduğunun ispatıdır bu durum) işte o zaman "ıw" sesi oluşur ki bunun uzunca okunan bir u sesine benzediği yukarıda anlatıldı. İşte gelecek zaman eki dediğimiz u aslında bu bahsedilen ıw sesi olmalıdır.

Peki ıw sesi fiili zarfa dönüştüre bir ek ise, nasıl oluyor da  gelecek zaman eki oluyor şimdi onu açıklayalım...

Türkçede gelecek zaman ekinin kullanımına bi bakalım. Daha iyi anlaşılacaktır. Gideceğim. kelimesinin aslı gidici yim olabilir mi acaba? Gitme eylemini yapmaya hazır (gidici) durumundayım.

Türkçede böyle midir bilmem. Ben daha anlaşılır kılabilmek için örnekledim. Ama Çerkesçede gelecek zaman eki olan u nun aynı mantıkla gelişmiş olabileceğini söylemek çok da abes olmaz. Keza geçmiş zaman da aynı mantıkla oluştuğu Çerkesçede net olarak görülüyor. Şimdilik bir iki örnekle geçiştirelim. W ekini ilerde detaylıca anlatacağım....

сы сымаджэ щ = ben hasta yım

сы кIуэн ыу щ =  ben gitmek durumunda bulunuyorum =gidici yim.

Batı diyalektine bakalım.

сы сымадж= ben hasa yım. (batı diyalektinde yardımcı fiiller konusuna bakınız)

шытын = durmak, bir yerde, bir durumda bulunmak (konum belirteçleri konusuna bakınız)
сы кIуэ у  шыт = сыкIуэшт = ben gitmek durumunda bulunuyorum.


2W (Arapçadaki waw) sesi yerine u karekteri kullanılır: Bu ses tam olarak Arapçadaki "waw" sesidir. w karakterinin ingilizcedeki adı nedir? dubleyu.Yani çift u demektir. Çok doğru bir tanımlamadır.  Evet birçok kişinin sandığı gibi w sesi ile Türkçedeki v sesinin uzaktan yakından hiç bir ilgisi yoktur. Sadece fiziki benzerlik.  w  sesini ister ünlü olarak ele alın, ister ünsüz. ilişkilendirilecekse ancak u sesi ile ilişkilendirilebilir. Çerkesçede eğer u sesini bir ünlü kabul edecekseniz w sesini de u ünlüsünün uzun versiyonu (çift u-dubleyu) olarak kabul etmek zorundasınız. Bu durumda w ünlü bir ses olarak görülmelidir. Yok eğer benim iddaam gibi u yu ses ve harf kategorisine bile sokmayacaksanız o zaman da w sesini ünsüz olarak değerlendirmek zorundasınız. Size iki alternatif. Seçin beğenin alın....

унэ = wne =  ev
                                                    



                  3. Uzun okunan u (ıw): Arapçadaki uzun okunan harfleri hatırlayın. Ötüre olan harfleri uzun okutan waw harfi vardı. Bilenler bilir. İşte Çerkesçeye başka dillerden geçmiş bazı kelimelerde uzun okunması gereken u sesi bulunur. 
Aslında herhangi bir dile başka dillerden kelime girerken yeni dilin fonetik kurallarına göre değişime uğrar. Bunu en iyi Türkçe konuşan bizler biliriz. Günümüzde kullandığımız Türkçe kelimelerin yarısından çoğu başka dillerden Türkçeye girmiştir ve çoğunlukla Türkçenin fonetik yapısına uygun olarak değişime uğramıştır. En normal olanı da budur. Şimdi dilimize başka dillerden girmiş ve içerisinde u olan bir kaç kelime inceleyelim. 

Suret = Resim, fotoğraf anlamında Arapça bir kelimedir. U sesi uzunca okunur.  Ama Çerkesçede uzun okunan bir u sesi yoktur. S sesinin  yuvarlak versiyonu da  yoktur. Çerkesçeye geçerken SIWRET şeklinde geçmek zorundadır.  Fonetik olarak da zaten öyle geçmiştir. İsterseniz dilbilgisinden hiç anlamayan ama iyi Çerkesçe konuşan annenize, babanıza, halanıza ninenize dedenize şu soruyu sorun ve cevaba odaklanın. "Çerkesçede fotoğrafa ne denir?" vereceği cevabı kiril bilmeyen birine latinle yazdırmak isteseniz sizce nasıl yazar? Can alıcı soru ise şu:


Arapçada suret kelimesi nasıl yazılır?  Ben sizin için google amcaya sordum. Bizi ilgilendiren kısmını aşağıya yapıştırdım. Sad=s den sonra waw=w olduğuna dikkat ediniz. Tıpkı Çerkesçedeki gibi değilmi işin içinde w var                   صو



Buraya kadar у=u hakkında konuştuk. "o" konusunda söylenecekler var. Şöyle ki:

у=u labialize karakter olduğu durumlarda bir ünlü sayılamayacağı anlatıldı. mesela  "къу" her ne kadar üç karakterden oluşuyor ise de aslında tek bir sesin simgesi olan tek bir harftir. son karakter olan у ise къ sesinin yuvarlak okunacağının işaretçisidir. "къу" tek bir harf olduğuna göre, bu harfin sonuna mesela "э" ünlüsü getirildiğinde ne olur. Hiç bir şey olmaz. Bir sessizin  sonuna  bir sesli geldiğinde nasıl okunuyorsa öyle okunur. Ancak "э" sesinin kısa bir ünlü olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla hece kısa okunan bir hece olur. Kısa okunsa bile "o" sesine yakın bir ses çıkar ancak o değildir.

къуэ= oğul

peki uzun okunan u yani yukarıda anlatılan (ıw) sesinin sonuna "э" ünlüsü gelirse ne olur? Tabiki uzun hece oluşur. Uzun okunduğunda da "o" ya benzer bir ses oluşur. Kirilde  gördüğümüz "o" ıwe sesinden başkası değildir.

къы -уэ- с -тащ = къостащ = ben sana verdim.

Yukarıdaki örneğin dışında, Çerkesçede bazı kelimeler var ki kelime kökünde "o" sesi var. İstisna sayılabilecek bu kelimeler zannımca, başka dillerden Çerkesçeye geçmiş kelimeler olabilir. Mesela

боу=bow = ahır

Bir önceki yazıydı galiba ü ve ö nün ünlü olduklarını ama Çerkes olmadıklarını söylemiştim.
Şimdi ise u ve o nun ünlü bile olmadıklarını söylüyorum. Ama Çerkesler...




SESSİZLER....FONETİK


           Ses, harf ve  karakterin farklı farklı kavramlar olduğunu hatırlamakta fayda var. Türkçede her sesin doğru tanımlandığı (daha doğrusu öyle iddaa edildiği) , ve her harf için bir karakter atandığı için sıradan vatandaş bu terimleri tek bir kavram gibi düşünmektedir. Ancak Çerkesçede malesef her bir ses doğru tanımlanmadığı gibi her harf için de tek bir karakter atanmamışdır. 

Her harf için kaç karakter atanacağı, hangi harf için hangi karakterin atanacağı gibi meseleler bizim konumuz değildir. Dil bilimi açısından da sınırlı etkiye sahiptir. Bu konu  tamamıyla alfabe tasarımı işidir. Sıradan kullanıcıların tahmin edemeyeceği kadar çok argüman, sınırlama ve öncelikler dikkate alınarak, siyasi bir takım konuları da dahil ederek alfabeler tasarlanır. 

Ancak Çerkesçede seslerin doğru tanımlanması tamamen bizim konumuzdur. Yanlış anlaşılmasın, yanlış tanımlanmıştır da ben düzelteceğim gibi bir iddaa sahibi değilim. Ancak neyin ne olduğunu, nasıl olduğunu gerekçeleriyle beraber ortaya koyarken temelde yanlış tanımlanmış  bir veriyi esas alırsanız çok yanlış yerlere gidersiniz. Bilimsellikten uzaklaşırsınız. Bu anlamda ben Çerkesçenin dilbilgisi ve fonetik açıdan ele alınmasında, benden önce yanlış tanımlandığını düşündüğüm konuları da aktarmak zorundayım. 

Çerkesçede ünsüz sesler sesin çıkış yerine göre gırtlak ünsüzleri, dil ünsüzleri ve dudak ünsüzleri olarak üç grupta incelenir. Sesin oluşumu açısından ise yumuşak, sert ve baskılı ünsüzler olarak yine üç grupta incelenir. Sesin oluşumu sırasında dudakların durumu açısından ise düz ünsüzler ve yuvarlak ünsüzler olarak iki grupta incelenir. Yuvarlak ünsüzlerin tamamının aynı zamanda düz sesleri de vardır.  Aşağıdaki tabloda yuvarlak ünsüz olabilen ünsüz harflerin sonlarına У karakteri konulmuştur. 

Lütfen aşağıdaki tabloyu Kirildeki harfleri ve karakterleri esas alarak değil, Çerkesçedeki sesleri esas alarak inceleyiniz. 

-Tablo doğu diyalekti esas alınarak hazırlanmış, batı diyalektindeki farklı durumlar parantez içinde belirtilmiştir. Boş parantezler o sesin batı diyalektinde olmadığı anlamına gelir.Sadece parantez içinde yazılan hücrelerde ise sesin doğu diyalektinde olmadığı anlamı vardır.

-Sonunda У karakteri olan sesler yuvarlak versiyonları olan sessizlerdir. Bu harflerin sonunda У karakteri olduğunda yuvarlak, olmadığında ise düz  okunurlar. 

-Kalın yazılan sessizler kalın okunan sessizlerdir. Tüm gırtlak sessizlerinin kalın olduğunu, bunu yanında j ve ş sesine yakın ses veren harflerin her iki diyalektte de (жь-жъ,щ-шъ,ЩI-шI kalın yazıldığına dikkat ediniz.

 -Doğu lehçesinde sadece gırtlak sessizlerinin, batı lehçesinde ise tüm kalın sessizlerin  sonunda У karakteri olduğuna dikkat ediniz.

г karakteri iki defa yazılmıştır. Bu karakter duruma göre farklı sesler vermektedir. Her iki durum için ayrı ayrı yazılmıştır. Birinin sonunda У karakteri olduğuna , birinin sonunda olmadığına dikkat ediniz. 

-КхъУ harfinin doğu diyalektiğinde temsil ettiği sesi batı diyalektinde  КъУ harfi temsil eder. Bu ses sert sessizler satırında bulunması gereken bir sestir. 

-Batı diyalektinde пI, тI, дз seslerinin  de yuvarlak versiyonu olduğu söylense de bu konu biraz farklıdır. Bu seslerin yuvarlak şekilleri değil, У karakterinin özelliğinden kaynaklanmaktadır. 

-Dil bölümünün son sütunu ilk satırında bulunan kırmızı harfler ayrı ayrı sütunlarda olmalıydı. Yer darlığı nedeniyle hepsi з-с = z-s  sütununda gösterilmiştir. Bu sessizlerin sert ve baskılı versiyonları yoktur. Sert versiyonlarının olmaması durumu bu sesleri "özel sesler" durumuna getirir. Blog takipçileri й hariç kırmızı yazılan harflerin görevlerini biliyorlar.

-Karışıklık olmasın diye latin harfleri de içeren tablo ayrı bir tablo olarak tasarlanmıştır. Latin ile öğrenmeye çalışanlar alttaki tabloyu incelesinler.



ÖZELLİK
GIRTLAK
DİL
DUDAK
YUMUŞAK
гъУ

къУ
( )
гУ

г
дж
д
ж
жь-(жъУ)
л
дз
З-н-р-й
м
б
в ( )
SERT
хъУ
КхъУ
(къУ)
кУ
хь
XУ-(X)
ч+(чъ)
т
ш
щ-(шъУ)
лъ
ц(У)
с

п
ф 
BASIK


кIУ


(ЧI)
тI

ЩI-(шIУ)
ЛI
цI


пI
фI( )






ÖZELLİK
GIRTLAK
DİL
DUDAK
YUMUŞAK
гъУ
ğU

къУ
( )
kU
гУ
gU

г
g
дж
c
д
d
ж
j
жь-(жъУ)
j'
л
l
дз
z'
З-н-р-й
(z-n-r-y)
м
m
б
b
в ( )
v
SERT
хъУ
hU
КхъУ
(къУ)
kU
кУ
k'
хь
h
XУ-(X)
xU
ч+(чъ)
ç
т
t
ш
ş
щ-(шъУ)
ş'
лъ
l'
ц(У)
s'
с
s

п
p
ф 
f
BASIK


кIУ
qU


(ЧI)
ç'
тI
t'

ЩI-(шIУ)
ş`
ЛI
l`
цI
s''


пI
p'
фI( )
f'

1.Yuvarlak - düz ünsüzler:

                          "Çerkesçede ü ve ö sesi var mıdır? yok mudur? " meselesine bakış.

Doğu diyalektinde sadece ünsüz harfler tablosundaki gırtlak seslerinin,  batı diyalektinde ise gırtlak seslerinin yanı sıra жъ,шъ,шI,Ц seslerinin hem düz, hem de ağızdan çıkışı sırasında dudakların yuvarlatılarak seslendirilen yuvarlak sesleri vardır. Yuvarlak ünsüzlerin yazılışında "У" karakterinden yararlanılır. Bu durumdaki  "У" karakteri sesli bir harf gibi ses vermek yerine sessiz harfin çıkışı sırasında  dudakların yuvarlatılacağının işaretçisi olarak görülmelidir.  Aşağıdaki örneklerde hecelerdeki sessiz harfler büyük harfle yazılmıştır.

            КЪУаЖэ=köy (КЪУа-жэ)(kua-je)  (doğu diyalekti)        
КЪУэ-жэГЪУ=köylü (kue-jeğu)     (doğu diyalekti)



Aslında yukarıdaki tanımın gereği yerine getirildiğinde de ister istemez bir "u = У" sesi ortaya çıkar. Ancak bu ses hece oluşturan bir ses değildir. Hece oluşturabilmesi için mutlaka bir sesli harfe ihtiyaç vardır. Kiril alfabesinde bu durumdaki "У" karakterinden sonra gelen "ı" sesi yazılmamaktadır.


            
            нэху=ışık                              нэхуЩнэху(ы)Щ ]=sabahın ilk ışığı (doğu diyalekti)
            нэху=ışık                         мыр нэхуЩ =bu ışıktır. (doğu diyalekti)

sesli harfleri tanıtırken kalın ünlülerin ağızdan çıkışı sırasında dilin, ağızın arka tarafına çekildiğinden bahsetmiştim. İnce ünlülerde ise dilin ilerde olduğunu belirtmiştim. 

  

шъ - жъ - ц  sesizlerinin telafuzu sırasında dil ilerdedir. Tabiki  шъу - жъу - цу seslerinin telafuzu ise dil ilerde dudaklar yuvarlak olacaktır. Dolayısıyla bu seslerdeki yuvarlak ses daha ince bir 'у' şeklinde ağızdan çıkar. Türkçedeki ü den kalın ama u dan ince bir ses....  Tabi bu durumdaki sesten sonra э veya е sesi varsa bu birleşim sonucu Türkçedeki ö sesine yakın bir ses ortaya çıkar. Çerkesçede yukarıda anlatılanlardan başka hiç bir yerde ü ve ö sesine yakın ses bulunmamaktadır. 

Şimdi size soruyorum. Sizce Çerkesçede Ü ve ö  sesi var mıdır? 

Alfabe tasarımı enflasyonunun yaşandığı günümüzde ister latin, ister kiril ile alfabe taslağı hazırlayanların malesef dikkate almadıkları bir durumdur yukarıda bahsettiğim u-ü sesi.... Bu yazıyı okuyanların bir çoğu aşırı bir detay olarak görse de, alfabe tasarımcıları arasında "onur meselesi" yapılacak kadar önemli görenler vardır bu  meseleyi....

Hatırlarsanız Arapçada ünlü harfler e-i-u dur cümlesinin yanlış olacağından bahsetmiştim. Aynı şey Çerkesçe için de geçerlidir. "Çerkesçede ünlü sesler şunlardır" şeklindeki bir cümle yanlıştır. Biliyorum ben de kurdum ve kuracağım  böyle cümleler. Ancak anlatmaya bir yerden başlamak gerektiği içindir. 

İleriki aşamalarda Çerkesçedeki ünlüler ve özellikle de У sesi üzerine çok konuşabiliriz. Ama biraz akademik bir tartışma olur. Şu aşamada hiç gerek yok. Ancak eğer böyle bir tartışmayı onur meselesi değil de bilim meselesi olarak gören birilerini bulursam  yapabilmeyi isterim.

Ne kadar ilginç değil mi... "Çerkesçedeki ünlüler" konusu da tıpkı "Çerkesçlerdeki ünlüler" gibi net değildir. Hangi ünlü Çerkestir hangisi değildir? Hepimiz Çerkes olduğu iddaa edilen bir sürü ünlü duymuşuzdur. Ben rahmetli Erbakan'ın bile Çerkes olduğunu, şakır şakır kaberdeyce konuştuğunu iddaa edenini duydum. Öyle bile olsa,hiç biri ne Çerkeslik ne Çerkesçe ne xabze  nede xeku adına bir cümle kurmamış kişilerdir. Adam "Ben Türküm" diye bağırıyor. Biz "hayır hayır o Çerkes" diye kendimizi yırtıyoruz. Neyse yukarıdaki size sorduğum sorunun bendeki cevabını vereyim. 

          Ü ve Ö sesi ünlüdür. Ama Çerkes oldukları külliyen yalandır.

2.kalın - ince  ünsüzler
            Çerkesçede gırtlak ünsüzleri ile Щ,жъ ünsüzleri kalın ünsüzlerdir. Bu ünsüzlerden sonra gelen ünlüler ister kalın ister ince ünlü olsun okunuşları mutlaka kalın olmalıdır. Bir kalın ünsüzden sonra bir kalın ünlünün bulunduğu hecelerde her iki ses de kalın olduğu için herhangi bir sorun olması beklenemez. Ancak bir kalın ünsüzden sonra bir ince ünlünün bulunduğu hecelerde, genelde yazım yanlışları yapılabilmektedir. Adig’ecede ünlü sesin kalın veya ince olması (Türkçedeki durumun tersine) kendisinden önce gelen ünsüz harfin kalınlığında veya inceliğinde herhangi bir değişime sebep olmaz. Bundan dolayı kalın seslerin herhangi biri ile özellikle "э" sesinin oluşturduğu heceler, diğer hecelere göre daha kalın okunur.

            КЪабэрдей (kaberdey) değil къэбэрдей (keberdey) yazılmalıdır. Bu kelimede ‘ke=къэ’ ile ‘ber=бэр’ hecelerinde e=э sesi sanki aynı ses değil gibi görünse de, bunun sebebi e=э sesinden önceki ünsüzün ilk hecede (k=къ) kalın, ikinci hecede (b=б) ise ince ünsüz olmasıdır.



            Açıklayıcı olması için Türkçede bu durumun nasıl olduğunu kısaca inceleyelim. Türkçede a ünlüsü kalın, i ünlüsü incedir. K ünsüzü ise kendisinden sonra gelen ünlünün durumuna göre kalın veya ince okunur. Kasket kelimesinde ilk k harfi kalın okunurken ikinci hecedeki k sesi ince okunur. Aynı şekilde “nane” kelimesi Türkçe okunurken ilk n kalın ikinci n ince okunurken, aynı kelime anne anlamında Çerkesçe okunduğunda her iki n harfi de ince okunmalıdır. Çünkü Adig’ecede ünsüzler kalınsa hep kalın, inceyse hep ince okunur.

 Ünlü sesleri tanıttığım bir önceki yazıda, Çerkesçede sessizlerin kalın veya inceliklerinden asla taviz veremeyeceklerini söylemiştim. Aynı yazının farklı bir yerinde ise Çerkesçede ünlülerin kalın veya ince okunmasının dil açısından çok da önemli olmadığını ama ünlünün uzun veya kısalığından taviz veremeyeceğini söylemiştim. Yukarıdaki açıklama aynı bilgiyi desteklemektedir.  nane=нанэ kelimesindeki a sesi uzun okunur ama kendinden önceki sessiz ince olduğu için nispeten ince okunur. Ancak къакIуэ= kaqo =gel kelimesindeki a sesi gene uzun, ama daha kalın okunur. Çünkü kendisinden önce gelen k=КЪ sesi kalın sessizdir. 
          
           
3-Yumuşak - Sert - Baskılı ünsüzler:

Türkçede  sadece yumaşak ve sert    sessizler vardır.  Ancak Çerkesçede baskılı diyebileceğimiz, sesler de vardır. Tablo incelendiğinde baskılı seslerin sert ve yumuşak versiyonlarının da olduğu görülür. Tablo sütunlar halinde incelendiğinde aynı sütundaki sessizlerin  ağızdaki  oluşum yerlerinin(mahreç) ve sesin oluşumu sırasında gırtlak, ağız, dil pozisyonlarının  aynı olduğu  görülecektir. Normal seslendirildiğinde yumuşak, ciğerlerden dışarıya hava çıkartarak ve daha ani şekilde seslendirildiğinde sert, ciğerlerden hava çıkarmadan ama mümkün olduğu kadar ani olarak çıkarılan sesler ise baskılı ses oluştururlar.

yumuşak sessiz parmağımızı masanın kenarına sürmek ise,
sert sessiz parmağımızla masanın kenarına vurmak
baskılı sessiz ise parmağımızı masanın kenarına   bastırırken ani bir şekilde parmağımızın kurtulmasıdır. Doğru kelimeyi bulamıyorum. "kaypıtmak" gibi bişey 
           
İnanın bana söylenecek çok şey var ama sıkmak istemiyorum. Ünlü ve ünsüz sesleri tanıdığımızı düşünüyorum. Artık ses olaylarını işlerken kalın  sessiz uzun ünlü vb terimleri rahatlıkla kullanabaliriz . 

Bir sonraki derste ses olaylarını anlatacağım. SAYGILAR...

          


ÜNLÜ ÇERKESLER...FONETİK


Dili oluşturan sözcüklerin, ses yapısı bakımından incelenmesi, fonetik biliminin alanına girer. Her dilin, "dilin  müziği "diye tabir edebileceğimiz fonetik bir yapısı vardır. "Almanca çok kaba bir dildir", "Fransızca çok şiirsel bir dildir" gibi söylemler aslında o dilin fonetik yapısını genel olarak ortaya koymaya çalışan önermelerdir.

Türkçedeki büyük ve küçük ünlü uyumu, sessiz yumuşaması, sessiz benzeşmesi, ses düşmesi, ulama vb. ses olayları hep Türkçenin fonetik yapısını ortaya koyan kurallardır. 

Tabi Çerkesçenin de bir fonetiği vardır. ve bu fonetik yapıyı anlayabilmek için Çerkesçedeki sesleri tanımak ve bir takım ses olaylarını incelemek gerekir. Ses olaylarını anlayabilmek için de önce sesleri tanımak, gruplamak ve ses gruplarının ortak özelliklerini belirlemek gerekir. 

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, fonetik konusu bir deste öğrenilebilecek veya bir yazı ile anlatılabilecek bir konu değildir. Özellikle Çerkesçe gibi fonetik açıdan çok özel bir dilin fonetiğini yazı ile anlatabilmek oldukça güçtür. Seslendirme yapılmadan sesin özelliklerini anlatmak ta anlamak ta zor. Ancak "söz uçar, yazı kalır" mantığıyla yazmakta  fayda var.


Çerkesçe dil bilgisi konularını anlatırken  Türkçe dil kurallarını referans gösteriyorum. Amacım dil bilgisi kuralının anlaşılmasını sağladıktan sonra, söz konusu dil bilgisi kuralının Çerkesçede nasıl olduğunu anlatarak konuyu daha anlaşılır kılmaktır. Kurallarda bazen  örtüşme olsa da çoğunlukla farklılıklar ve zıtlıklar var. İster benzeşme ister farklılaşma olsun, karşılaştırma yoluyla öğrenme,  bir yöntemdir. 

Ancak, sanırım yazılara üstünkörü bakan, takip etmeyen fakat yazıların varlığını bilen bazı kişiler "Türkçe kuralları ile Çerkesçe anlatıyor" şeklinde eleştirilerde bulunabiliyorlar. 

Fonetik konusunda da  gene Türkçede hergün kullandığımız, hep bildiğimiz ve yazıldığında herkesin aynı şekilde okuduğu için karışıklığa sebep olmayan seslerden faydalanabilmek için Türkçe seslerden örnekler vereceğiz. Ancak bu örnekleri çoğunlukla, "Çerkesçedeki sesin Türkçedeki gibi olmadığı"nı söyleyerek ve aradaki farkları açıklayarak sonlandıracağız. Ancak Arapça konusunda detaylı bir inceleme yapmak gerekir ki Türkçenin tersine Arapçadaki sesler ve Arapçanın fonetik yapısı Çerkesçeye çok benzemektedir. Arapça seslerde de genellikle Çerkesçedekine benzediğini söyleyerek bitireceğiz. İster Türkçe, ister Arapça olsun hiç bir dildeki ses bir başka dildeki sesin aynısı olamaz. Ancak benzerdirler. Ben sadece Çerkesçeyi anlayabilmek için diğer dilleri anlamaya çalışıyorum. Söylemek istediğimi kalın harflerle tekrarlamakta fayda var. 

Türkçedeki ve diğer dillerdeki sesler, Çerkesçedeki sesleri anlayabilmek için, referans oluşturması için incelenecektir.

Gerekli açıklamaları yaptığımıza göre önce Arapçanın fonetik yapısında bizi ilgilendiren kısımları genel hatlarıyla da olsa  incelemeye geçelim...


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Arapçanın fonetik yapısını incelemekte son derece fayda var. Çünkü Çerkesçenin fonetik yapısı Türkçeden  farklıdır, Arapçaya ise son derece benzer.

Arapça çok detaylı bilgi gerektiren, dil bilgisi kuralları ve fonetik özellikleri  detaylandırılmış, çok özellikli bir dildir. Arapçanın bir "din dili" olması, islam dininin kutsal kitabının Arapça olması, islamın daha iyi anlaşılması ve anlatılması için yapılan bütün çalışmalar; tecvid, tefsir, fıkıh gibi ilimler Arapçanın gelişmesine, kurallarının netleşmesine katkı sağlamıştır. 
Ben burada , Çerkesçenin yapısını anlatabilmek için  çok yüzeysel olarak bildiğim bazı fonetik özelliklerini açıklamaya çalışacağım. Arapça veya Kuran konusunda derin bilgilere sahip birisi değilim. Yüzeysel bilgiye sahip, kuran okumayı başlangıç düzeyinde  bilen birisiyim. 

Arapçada ve Çerkesçede  ünlü sesler :
Arapçada ünlü sesler (Harfler değil, seslerden bahsediyorum.) (üstün)  -(esre)-   (ötre) karakterlerinin okuttuğu seslerdir. Arapça alfabede ünlü sesleri gösteren harf olarak ayrı karakterler bulunmaması dolayısıyla arapçada ünlü harf yoktur. Ama dikkat edin ÜNLÜ HARF yoktur. Ünlü ses tabiki vardır.

            üstün harekesi e-a
esre   harekesi  i-ı
ötüre  harekesi u-ü(Türkçedekinden daha kalın ü)    şeklinde ses verirler.

 Kuran okumasını bilenler, Arapçadaki uzatan harfleri (med) bilirler. 

            ا=elif, (üstün olan sesleri uzun okutur) 
و=waw (ötüre olan sesleri uzun okutur) (!!!Kirildeki у,latindeki w karekteri!!!)
ى=ye (esre olan sesleri uzun okutur)     (!!!Kirildeki й,latindeki y karekteri!!!

Yani Arapçada (üstün,esre,ötre) ünlüleri ve bunların uzun okunan versiyonları vardır. Çerkesçede de kısa sesler ve uzun versiyonları vardır. 


Doğru olan şey Arapçadaki ünlüleri tanıtırken sesleriyle tanıtmamaktır. Yani "Arapçadaki ünlüler e-i-u dur" diyemezsiniz. Doğru anlatım Arapçadaki ünlülerin; esre, üstün ve ötrenin okuttuğu sesler olduğudur. Aynı olayı ben Çerkesçede sesli harfleri anlatırken de yaşıyorum. Ben, tıpkı Arapçada olduğu gibi Çerkesçedeki ünlüleri, sesleriyle değil de özellikleriyle anlatmanın doğru olduğuna inanıyorum.


           Arapçada                                                       
1. üstün - uzun okunan  üstün           
2. esre   - uzun okunan esre              
3. ötüre - uzun okunan ötüre             
                                                                                                                               
 olmak üzere üç ünlü ses vardır.  Aşağıdaki cümleyi kurabilmek için Arapça hakkında bir sürü yazı yazdım. Şimdi cümleyi kuralım.

Tıpkı Arapçada olduğu gibi Çerkesçede de ünlülerin uzun okunan versiyonları vardır. 



Arapça med harfleri denilen ve yukarıda gösterilen harfler aracılığıyla hecenin uzun okunacağı gösterilirken, Çerkesçede mevcut kiril alfabesinde -kiril alfabesinin oluşturulma mantığına uygun olarak-uzun sesler için ayrı birer harf atanmıştır. Uzun ünlüler ince ve kalın olarak ayrılırlar. 

(Aşağıdaki tabloda bulunan ve kırmızı ile yazılan karakterler sadece batı diyalektinde kullanılan karakterlerdir. Kırmızı karakterlerin olmadığı haldeki liste ise doğu diyalektine aittir. Ancak diyalektler arasında bu kadar fark var gibi görünmesinin tek sebebi, kiril alfabesinin her iki diyalekt için ayrı ayrı tanzim edilmiş olmasından başka bir şey değildir. Ünlü harflerdeki mevcut farkların çoğu dil kaynaklı değil, alfabe kaynaklıdır.)


Kısa 
Uzun kalın
Uzun ince
э (e)
а  - (a)
е (ey)
Iы-(ı)
ы - (ı)
и (iy)
Iу (u)
о (wo)  


*у sesi ile ilgili anlatacak çok şey var çook.... ama şimdilik boşverin....konu dağılmasın....

Arapçada ve Çerkesçede Kalın-İnce sesler:
E başladığımıza göre devam edelim. Yine başka bir cümle daha kurabilmek için, biraz daha gevezelik yapayım....

Arapçadaki sessiz harfler, kalın ve ince sesler diye incelenir. Kalın sessizlerin okunuşu kalın ünlüdür.    Mesela "خ = hı" sesi kalın sessizdir.  Üstün ile "ha", esre ile "hı" ötre ile "hu" şeklinde okunması gerekir. Aynı şekilde "ج = cim" ince sessizdir. Üstün ile ce, esre ile ci, ötre ile cü(ü sesi türkçedekinden daha kalın) şeklinde okunur.  Üstün harekesi kalın sessizleri a, ince sessizleri e ile okutur. Esre harekesi kalınları ı, inceleri i ile okutur. Ötre harekesi kalın sessizleri u, ince sessizleri u-ü arası (Türkçedeki ü sesinden daha kalın) ile okutur.  

Arapçada aslında üstün esre ötre işaretleri yoktur. Aslında bu işaretlere gerek te yoktur. Çünkü sessizlerin hangi durumda hangi ünlü harf  ile seslendirileceği bellidir. Kuranı kerimde, okumayı kolaylaştırmak ve hataları asgariye indirmek amaçlı olarak kullanılmaktadır.

Görülüyor ki, Arapçada hangi harfin hangi ünlüyle (harekeyle) nasıl okunacağı bellidir.   Elif cüzunun ilk sayfalarına bakın Arap  harflerini öğretmenin ilk derslerindendir bu.
Daha ileriki aşamalarda sadece r harfinin okunuşu sayfalarca tutacak yazılarla anlatılmaktadır.
sözün özü Arapçada hangi sessizin hangi durumlarda hangi sesli ile seslendirileceği bellidir. Mesela Arapça olarak "Rayhan" yazamazmışsınız. Siz yazsanız da herkes onu "Reyhan" diye okurmuş. Bizim okuldaki Din Kültürü öğretmeni öööle diyo.....
Neyse cümlemizi kurmaya geldi sıra.....

Arapçada hecenin kalın veya ince okunacağını  ünsüz harf  belirler. 

Meraklıları için bir de Türkçedeki duruma bakalım....

Günümüzdeki Türkçede ünlü harfler kalın- ince şeklinde gruplandırılır. Sessizin kalın veya ince olmasına bakılmaksızın ünlüsü kalın olan hecelerdeki sessizler kalın, ünlüsü ince olan hecedeki sessizler ince ile okunur. özellikle yabancı dillerden Türkçeye girmiş bazı kelimelerde bu durum sorun yaratmaktadır. Kar yağdı. Kar ettim. gibi....

örnek olarak Türkçedeki "nane" ve "kasket"  kelimesini verebilirim. Her iki kelimenin de ilk heceleri kalın ünlüye sahip oldukları için "k" "n" harfleri kalın okunurken, ikinci hecelerindeki sesleri ince olduğu için her iki kelimenin ikinci "k" "n" harfleri ince okunur. Görülüyor ki, Türkçede ünlü harfin kalın-ince olması ünsüz harfi etkiler...


Türkçede hecenin kalın veya ince okunacağını  ünlü harf  belirler. 

Çerkesçede de sessizler kalın ve ince sessizler olarak gruplandırılır. Ancak Çerkesçede herhangi bir sessizden sonra kalın veya ince ünlü gelebilir. Mesela Kb sesi kalın seslidir. Bu sessizden sonra kalın ünlü olan a da ince ünlü olan i de gelebilir. Ancak Kb sesi sesinden taviz vermez. Yani "benden sonra gelen ünlü inceymiş. Ben de  kendimi incelteyim" demez hiç bir kalın sessiz. Aynı durum ince sessizler için de geçerlidir. Sessiz harf kalınlığından veya incelendiğinden taviz vermez. (Tam Çerkes karakteri yani, bildiğinden asla taviz vermez. Çerkes insanı.... Çerkesçe ünsüzü...  al birini vur ötekine!!!  Tabi bu arada ünlü sesler sanki bildiğinden taviz verir mi sanıyorsunuz. Onlar da Çerkes. Üstelik de ünlü... Anladınız siz onu!!!)

Çerkesçede hecenin kalın veya ince okunacağına  ünlü harf ile ünsüz harf çekişmesi (wunafe) sonucu karar verilemez. Herkes kendi bildiğini okur. 

Şakası bi tarafa yukarıdaki cümle doğrudur. Çerkesçede kalın bir sessizden sonra ince bir sesli varsa,  sessiz harf kalın, sesli harf ince okunur. Tam tersi de geçerlidir. Bu durum, Çerkesçe telafuzun zorluğunun da en önemli sebebidir. Yukarıda Türkçe için verdiğimiz örneğin aynısını Çerkesçe için inceleyelim.

nane kelimesi türkçe okunursa ilk n kalın ikinci n ince okunuyordu. Aynı kelime Çerkesçe okunduğunda  anne anlamında нанэ = nane şeklinde okunurken her iki n sessizi ince okunur. Çerkesçedeki n sesi incedir ince olarak kalır. Çerkesçeyi bilenler beni anladı. Bilmeyenler ise bir bilene türkçedeki bir baharat ve bitki olan nane ve çerkesçedeki anne kelimesini telafuz ettirsinler onlar da beni anlayacaklardır.

 =


------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÜNLÜ SESLER
            Adiǵecede ünlü sesler, çıkış yeri ve dilin durumuna göre, dudakların durumuna göre ve sesin devamlılığına göre ayrı ayrı sınıflandırılır.

A.     Dilin durumuna göre

1.      Kalın ünlüler: э- а-Iы-ы-о-Iу-у(sesin çıkışı sırasında dil geride)
2.      İnce ünlüler: е,и       (sesin çıkışı sırasında dil ilerde)

B.     Dudakların durumuna göre

1.      Düz ünlüler: а,э,ы,Iы,и,е  (sesin çıkışı sırasında dudaklar düz)
2.      Yuvarlak ünlüler:о,у,Iу     (sesin çıkışı sırasında dudaklar yuvarlak)

C.    Sesin devamlılığına göre

1.      Uzun ünlüler: а,е,и,о ,у,ы  (tam ses, bir vuruşluk)
2.      Kısa ünlüler:   э,Iы,Iу        (yarım vuruşluk)


1. Kalın ve İnce Ünlüler: Ünlünün ağızdan çıkışı sırasında, dilin geriye çekilmesi sesi kalın, dilin ileri itilmesi ise sesi ince yapar.

2.Düz ve Yuvarlak Ünlüler: Sesin ağızdan çıkışı sırasında dudaklar yuvarlak hale getiriliyorsa yuvarlak ünlüden söz edilir.  Eğer dudaklar normal ise düz seslidir. Bu konuda da söyleyecek çok söz var ama şimdilik bu bilgi yeterlidir.

3. Uzun ve Kısa ünlüler: Uzun ünlüler satırında bulunan а,е,и,о,у harfleri okunurken ünlü harfin ağızdan çıkışında herhangi bir duraksama veya kesme yapmadan okunmalıdır.

а= Türkçedeki  "ğa"  sesine yakın bir şekilde
е= Türkçedeki  "ye" sesine yakın bir şekilde
и= Türkçedeki  "yi"  sesine yakın bir şekilde
у= Kelime başında ve sesli harften sonra İngilizcedeki "w" sesinin  tam karşılığıdır. Bu durumda sesli harf kapsamına sokulamaz. Ancak Sessiz harflerden sonra geldiğinde sessiz harfi yuvarlatarak okutur. Bu durumdaki "у" da sesli harf kapsamına sokulamaz. Geriye sadece bir yer kalıyor. O da ince seslilerden sonra gelen 'у' sesidir ki çok istisnai bir durumdur. Genellikle yabancı dillerden Çerkesçeye geçmiş kelimelerde bulunur. Ayrıca "ыу=ıw" şeklindeki sesler kiril alfabesinde "у=w" şeklinde yazılmakta olduğu için 'у=u' gibi okunmakta bu da algı yanılması oluşturmaktadır. 
о= Kelime başında ve sesli harften sonra "wo", sessiz harften sonra ise Türkçedeki o dan daha ince olmak üzere Türkçedeki o kadar uzun okunur.


Kısa ünlüler olan э,Iы,Iу harfleri okunurken ünlü harf ani bir şekilde ağızdan çıkmalı ve ağızdan çıkar çıkmaz ses sonlandırılmalı ve kesik bir biçimde bitirilmelidir.

Iы = Yukarıda bahsetmiştim kırmızı karakterler batı diyalekti için geçerlidir. I karekteri olmadığı zaman doğu diyalektinde kısa okunurken, batı diyalektinde kısa olması için I karakterine ihtiyaç vardır.
Diğer kısa ünlüler her iki diyalekt için de aynıdır. Ve ani başlayıp ani şekilde bitirilerek okunurlar.

Bu dersimizde ünlü sesleri tanımaya çalıştık. Umarım fonetik konusuna giriş için iyi bir başlangıç olmuştur. Konuyu biraz dağıttım gibi geldi ama inşallah toparlarız.

Bir sonraki derste ünsüzleri, daha sonra da ses olaylarını örneklerle işlemeyi düşünüyorum. SAYGILAR...